Önde gelen bir finansal yayıncı ve kripto para birimi savunucusu olan Max Keiser, Bitcoin ile derinden ilgileniyor ve Bitcoin’in erken benimsenmesinde ve yaygın savunuculuğunda çok önemli bir rol oynuyor. Bitcoin ile olan yolculuğu, dijital para birimi henüz emekleme aşamasındayken başladı ve onun finans dünyasında devrim yaratma potansiyelini hızla fark etti. Keiser’in Bitcoin savunuculuğu, Bitcoin’in geleneksel fiat para birimlerine merkezi olmayan bir alternatif sunma ve mevcut finansal sistemlere meydan okuma becerisine olan inancına dayanıyor.
Bitcoin hakkında eğitim
Keizer, medyadaki varlığı sayesinde halkı Bitcoin hakkında eğitmede etkili oldu. Sık sık Bitcoin ve blockchain teknolojisinin inceliklerini tartışıyor ve bunların daha şeffaf ve eşitlikçi bir finansal sistemi şekillendirmedeki önemini vurguluyor. Merkezi bankacılık ve fiat para birimlerine yönelik eleştirileri, Bitcoin’i savunmasında tutarlı bir tema oldu ve Bitcoin’in merkezi olmayan bir varlık olarak avantajlarını vurguladı.
Keizer, Bitcoin’in piyasa eğilimleri ve değerine ilişkin cesur tahminleriyle tanınıyor ve dalgalanma dönemlerinde bile iyimser bir bakış açısı sürdürüyor. Kamuya açık konuşmaları ve röportajları, kripto para birimi alanındaki etkisini daha da artırıyor. Kripto para birimi ve blockchain konferanslarında aranan bir konuşmacıdır ve Bitcoin etrafında devam eden söylemlere içgörüleri ve bakış açılarıyla katkıda bulunmaktadır.
Cathie Wood’un endişeleri
Bugün erken saatlerde Cathie Wood’un kurumsal yatırımcılar için faydalı bir araç olarak spot Bitcoin ETF’lerini onaylamasıyla ilgili önemli endişelerini dile getirdi. Wood, ARK Investment Management, LLC’nin (“ARK” veya “ARK Invest”) Kurucusu, CIO’su ve CEO’sudur.
26 Aralık 2023’te Wood, CNBC’ye bir röportaj verdi ve burada ABD’deki spot Bitcoin ETF’ye yönelik kurumsal ilgi hakkında şunları söyledi:
“Kurumlar saklama, vergi sorunları ve diğer altyapı sorunlarıyla uğraşmak istemiyor. Uzun vadede sadece Bitcoin’e ve diğer dijital varlıklara hızlı bir şekilde erişebilmek istediklerini düşünüyoruz. Ve eğer haklıysak, spot Bitcoin ETF’si, Bitcoin’e erişmenin en likit yolu olacaktır. Likiditenin ve hızla girip çıkabilme yeteneğinin kurumlar için önemli olacağını düşünüyorum.“
Ancak Keiser’in sosyal medya X’e verdiği yanıt, bu finansal ürünlerle ilişkili çeşitli temel riskleri vurgulayarak farklı bir tablo çiziyor.
Bitcoin ETF riskleri
Keiser’in eleştiri Wood’un açıklamasının bir kısmı, Bitcoin ETF’lerinin sunduğu riskin niteliğine odaklanıyor:
- Proxy Enstrümanı ve Gerçek Bitcoin Karşılaştırması: Keizer, bu ETF’lerin yatırımcılara gerçek Bitcoin’in kendisini değil, Bitcoin’in fiyatını takip eden bir proxy enstrümanına maruz kalma olanağı sağladığına dikkat çekti. Bu, bu ETF’lerdeki yatırımcıların gerçek Bitcoin’i teslim alma veya ona sahip olma hakkına sahip olmadığı anlamına gelir.
- Bitcoin için hükümet ve Wall Street koordinasyonu: Keizer, bu ETF’lerin kullanıma sunulmasında Wall Street ile hükümet arasındaki işbirliğine ilişkin endişelerini dile getirdi. Bu koordinasyonun, özellikle hükümet çıkarlarıyla uyumlu olduğunda, ETF’lerin Bitcoin yerine USD veya CBDC eşdeğerleri cinsinden kullanıldığı senaryolara yol açabileceğini öne sürdü.
- Yatırımcı hakları ve gerçek sahiplik: Keiser’in ana tartışması, bu ETF’lerdeki yatırımcıların Bitcoin‘in gerçek mülkiyetine sahip olmamasıdır. Kripto para biriminin gerçek sahibi olmak için özel anahtarları tutmanın önemini vurgulamak için “Anahtarlarınız değil, paralarınız değil” bitcoin atasözünü vurguladı. Keiser’e göre, bu ETF’lerin yapısı, yatırımcıların Bitcoin yerine fiat para birimiyle bırakıldığı ve kripto para birimi sahipliğinin temel ilkesini baltalayan bir duruma yol açabilir.
- Devlet Kontrolü Potansiyeli: Keiser’in kaygıları, bu yatırım araçları üzerinde devlet kontrolü potansiyeline kadar uzanıyor. Mali veya düzenleyici kolaylıkların olduğu zamanlarda hükümetin bu Bitcoin ETF’lerin fiat para birimlerinde itfa edilmesini zorunlu kılmasından ve böylece yatırımcıların Bitcoin’e olan risklerini ortadan kaldırmasından korkuyor.
